Dış Kaynak Kullanımının Zorlukları: Yazılım Geliştirme Sözleşmesi

Yazılım geliştirme sözleşmesi, dış kaynak kullandığınızda sizi ve işinizi korur. Ortaya çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlık durumunda yasal bir dayanak sağlar. 

Yetenek eksikliği arttıkça, dış kaynak kullanımı ihtiyacı da dünya genelinde daha yaygın hale geliyor. Ancak, maksimum fayda için bunu doğru şekilde yapmak kritik önem taşıyor.

Yanlış anlaşılmalar ve gizli maddeler istenmeyen sorunları tetikleyebilirken yazılım geliştirme sözleşmesi tarafların bu istenmeyen durumlardan kaçınmaları için güvenli bir ortam sağlıyor.

Göz atın: En İyi Teknoloji Şirketleri Neden Yazılım Alanında Dış Kaynak Kullanımına İhtiyaç Duyar?

Yazılım geliştirme sözleşmesi nedir?

Yazılım geliştirme sözleşmesi, bir kağıt parçasından ibaret değildir. Bu sözleşme her iki tarafın da

  • şu anda ne konumda olduklarını ve
  • geleceğe dair ortak planlarını anlamalarına yardımcı olabilecek temel bir yol haritasıdır.

Standart bir sözleşmede, proje için yatırılacak zaman ve para hakkındaki tüm bilgiler, işin ana hatları, sorumluluklar ve önemli olan diğer tüm ek bilgiler yer almalıdır.

Bu sözleşme, her şeye dair net bir fikriniz olmasını sağlar. Sizi olası dolandırıcılıktan ve ihanetten korur.

Yazılım geliştirme sözleşmesi türleri

Bu sözleşmeler genellikle kurumun tedarikçisinden beklentisine göre farklı bilgiler ve birtakım hukuki belgeler içerir. Düzenleme ve bağlılık modeline bağlı olarak üç tür yazılım geliştirme sözleşmesi vardır:

1. Süre ve malzeme sözleşmesi

Süre ve malzeme sözleşmesini belirli bir zaman diliminde bitecek projelerinizde kullanabilirsiniz. Bu projelerin kapsamı genel hatlarıyla belirlenmiştir. Bu sözleşme türüyle belirlenmiş bir proje üzerinde tam bir hakimiyet kurarsınız. Üstelik sadece yapılan işin ücretini ödersiniz.

2. Özel teknik ekip sözleşmesi

Bu model, kapsamı daha muğlak olan uzun soluklu projeler için daha iyidir. Bu tür projelerde, işe aldığınız ekip kurumun bir uzantısı gibi olur.

3. Sabit fiyatlı ürün geliştirme modeli sözleşmesi

Bu modelde tedarikçi ücret karşılığında belirli bir hizmeti sağlamak zorundadır. Küçük ve orta çapta projelerin çoğunda genellikle kapsamı önceden belirlenmiş sabit fiyatlı bir sözleşme yapılır. Kurum, geliştirme sürecinde fazla etkin olmak istemez.

Yazılım geliştirme sözleşmesinde neler olmalı?

İyi bir yazılım geliştirme sözleşmesi için birkaç temel şey vardır:

Çalışma süreci

Çalışma süreci genellikle sözleşmenin doğrultusundan ve duraklarından bahseder. İyi bir proje önceden planlanmalıdır. 

Ayrıca müşterinin herhangi bir değişiklik yapıp yapamayacağı, eğer yapabiliyorsa kaç tane değişiklik yapabileceği gibi ek bilgileri de çalışma süreci bölümüne dahil etmelisiniz.

Geliştirme süreci

Bu bölüm aşağıdakilere benzer ürün detaylarını içerir:

  • Nihai ürünün nasıl olması gerektiği
  • Çalışma süreci
  • Müşterinin üründen neler beklemesi gerektiği.

Mülkiyet sahipliği

Fikrî mülkiyet haklarıyla ilgili detaylar bu bölümde yer almalıdır. Bu detaylar, ileride taraflar arasında herhangi bir yanlış anlaşılma olmasını veya anlaşmazlığın çıkmasını engellemeye yardımcı olur.

Telif hakkı sahipliği

Bu bölümde projede kullanılacak malzemelerin ve telif hakkının kime ait olduğunun net bir açıklaması yer almalıdır. Geliştirmekte olduğunuz yazılımın mülkiyet yapısı da önemlidir.

Ödemeler

Ödeme tarihi, toplam ödeme, ödeme türü ve varsa ek ücretler gibi tüm ödeme detayları bu sözleşmede yer almalıdır.

Garanti

Yazılımın onarımının ve sürümünün yükseltilmesinin yapılacağı zaman aralığı verilmelidir.

Gizlilik

Bu bölümde her iki taraf da gizli bilgileri paylaşmayacaklarını kabul ederler. Projeyi her koşulda korumak ve projenin kötüye kullanılmasını engellemek mutlaka gereklidir.

Uyuşmazlıkların çözümü

Uyuşmazlıkların çözümü maddesi, taraflardan birinin anlaşmayı bozması halinde nasıl bir yol izleneceğin bilinmesi için önemlidir. Bu madde ekibi ileride karşılaşılabilecek anlaşmazlıklardan korur ve gerektiğinde yasal işlem yapma hakkını verir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir: Dış Kaynak Kullanımı Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek?

Yazılım geliştirme sözleşmesinde olası tehlikeler

Sözleşme yeterince net ve belirgin değilse beklenmedik anda çeşitli tehlikeler ortaya çıkabilir. Sözleşmeyi yazarken yeterince şeffaf olmamak ve önemli bir bilginin atlanması gelecekte büyük bir soruna yol açabilir.

Sözleşme düzgün hazırlanmadıysa belli başlı sorunlar ortaya çıkabilir. Şu durumlar söz konusu oldığunda sözleşmenin düzgün hazırlanmadığı söylenebilir:

  • Projenin kapsamı,
  • Müşterinin ve tedarikçilerin sorumlulukları,
  • Yazılımın garantisi ya da yazılımdan beklenen kalite,
  • Kabul kriterleri,
  • Ödeme ve maliyet koşulları,
  • Tazminat ve güvence,
  • Sahiplik ve telif hakkı net değildir.

Dış kaynak kullanarak yapılan yazılım geliştirme tüm süreci kolaylaştırır ve sürecin karmaşıklığını azaltır. İşe başlarken sözleşme imzalamak proje hakkındaki fikrinizi netleştirir. Aynı zamanda vakit kaybını azaltarak ve süreci daha anlaşılır kılarak size rehberlik eder. 
Daha detaylı bilgi almak için ekibimizle görüşün.

İş Zekâsı ile Çevikliği Arttırın

Günümüzde iş ortamı oldukça dinamik ve sürekli değişiyor. Bu nedenle işletmelerin müşterileriyle sıkı bağlar kurabilmek ve bunları koruyabilmek için kendilerini her daim yenilemeleri ve sektörün mevcut koşullarına uyum sağlamaları gerekiyor. Çeviklik diğer adıyla agility işte bu sebeple hangi sektörde olduğu fark etmeksizin her kurum için büyük önem teşkil ediyor.

İş yapış şekillerini ve sistemlerini yenilemeyen veya en yeni teknolojileri yakından takip ederek hızlıca adapte olamayan şirketler, pazar paylarını yeni koşullara anında uyum sağlayan rakiplerine kaptırmak zorunda kalıyorlar.

Özellikle verinin olağanüstü önem kazandığı günümüzde işletmelerin rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi ve müşterilerini elinde tutabilmesi için akıllı teknolojilerden destek alması şart.

İş çevikliği ve iş zekası, şirketlerin müşterilerini her daim mutlu etmelerine ve sürekli gelişen ve değişen endüstri karşısında bile yıllarca dimdik ayakta durabilmelerine yardımcı olur.

İş Çevikliği Nedir?

İş çevikliği, esasen bir şirketin yapısının, hizmetlerinin ve ürünlerinin 

  • ‌yeni talepler,
  • ‌piyasa değişiklikleri ve
  • ‌teknolojik gelişmeler 

doğrultusunda hızlı ve kapsamlı bir şekilde dönüşümünü ifade eden bir organizasyon yöntemidir.

Çevik bir işletme esnektir ve maliyetleri yükseltmeden ve kaliteden ödün vermeden müşteri ihtiyaçlarına hızla yanıt verebilir. Bir işletme değişen koşullar karşısında iş stratejisini ne kadar hızlı değiştirip yeni stratejiler üretebilirse o kadar çevik demektir.

Sistemlerini ve sundukları hizmet ve servisleri sürekli olarak yenileyen işletmeler, iş çevikliği sayesinde rakiplerinden bir adım öne çıkarlar.

İş çevikliği sadece hız ile ölçülmez. Çünkü  pazar talebine cevap vermek için hızlıca üzerine çok düşünülmemiş kararlar almak her zaman en iyi ve şirket için en faydalı seçenek olmayabilir. Çevik bir işletme olmak için önemli olan doğru kararları hızlı bir şekilde almaktır.

Çeviklik İşletmeniz İçin Neden Önemli?

İş çevikliğini işletmeniz ve sizinki gibi binlerce başka işletme için önemli kılan birkaç neden vardır. Örneğin aşağıdakilerden bazılarını hedeflediğinizi varsayalım:

  • ‌Değişen pazar taleplerine hızlıca yanıt vermek,
  • ‌Olağanüstü müşteri hizmeti ve memnuniyeti sunmak,
  • Kârınızı arttırmak,
  • ‌Rakipleriniz arasında öne çıkmak,
  • ‌İşletmenizde operasyonel verimliliği artırmak ve
  • ‌İş hayatındaki belirsizliği daha etkin yönetebilmek.

Eğer işletmeniz için yukarıdakilerden bir veya birkaçını hedefliyorsanız, iş çevikliği bu hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak en etkili yöntemlerden biridir diyebiliriz.

İş çevikliği, değişen pazar trendlerini gerçek zamanlı olarak izlemenize ve analiz etmenize, şirketinizin iç yapısını, ürünlerini ve hizmetlerini pazar talebine cevap verecek şekilde yenilemenize olanak tanır. Böylece, müşterilerinizin değişen ihtiyaçlarına hızlıca yanıt verebilir ve yüksek müşteri memnuniyeti sağlayabilirsiniz.

İş Zekâsı (Business Intelligence) İş Çevikliğinizi Artırmanıza Nasıl Destek Olabilir?

İş zekâsı veya kısaca BI, ham verileri bütünlüğünü bozmadan anlaşılır bir şekilde analiz etmek için kullanılan teknolojilerin (yazılım, uygulama ve araçlar) tümü olarak adlandırılabilir.

İş zekâsının iş çevikliğini artırmaya yardımcı olabileceği üç temel yol sayabiliriz.

Gerçek Zamanlı Analizler ile Veriye Dayalı Kararlar

Sürekli gelişen teknoloji sayesinde, olaylar gerçekleştikleri anda ortaya çıkan verileri gerçek zamanlı olarak toplayabilir ve analiz edebiliriz.

Geçmişte işletmeler verileri topladıktan sonra topluca analiz etmek zorundalardı. Çünkü olaylar karşısında eşzamanlı veri toplarken analiz etmek için teknoloji yeterince gelişmemişti. Artık iş zekâsı sayesinde veriye dayalı, bilinçli iş kararları ve daha hızlı aksiyon almak mümkün.

Gerçek zamanlı olarak toplanan ve analiz edilen veriler, talepteki değişikliklerin belirlenmesine yardımcı olur. Kuruluşunuzdaki karar verme sürecini etkileyecek eyleme geçirilebilir içgörülere anında dönüştürülür. En önemlisi ise size rekabet avantajı sağlar.

Raporlama ve Analiz Süreçlerinin Otomotizasyonu

Otomatik raporlama ve analitik süreçleriyle iş akışınızı kolaylaştırmak zamandan tasarruf etmenizi sağlar. Örneğin, personeliniz bir rapor oluşturmak için gereken verileri manuel olarak toplamak yerine, ihtiyacınıza göre otomatik oluşturulan raporları analiz etmek ve daha iyi stratejiler geliştirmek için daha fazla zaman ayırabilir. Bu sayede çalışanlarınızdan aldığınız verimi en üst düzeye çıkarabilirsiniz.

Bu süreçlerin otomatikleştirilmesi, bilgilerin doğrulanmasına da yardımcı olur ve hata riskini azaltır. Ayrıca, otomatik raporlama ve analizler sayesinde, istediğiniz sıklıkta rapor alabilirsiniz. Raporlama sıklığını artırarak ekibiniz değişen pazar talep ve trendlerini yakından takip ederek sektöre daha hızlı uyum sağlayabilir.

Esnek bir Veri Platformu 

Şirket içi ve dış kaynaklardan toplanan verileri tek bir veri platformunda bir araya getirmek, kurumsal verimliliği artırmanın ve personelinizin iş yükünü azaltmanın en kolay yoludur.

Ayrıca bu yöntemle raporlama ve analiz süreçlerini hızlandırarak hataları en aza indirmek de mümkündür. İstikrarlı, esnek ve çevik bir veri platformu oluşturarak, birden çok kaynaktan toplanan karmaşık verileri hızlı bir şekilde düzenli ve anlamlı bilgiler haline getirebilir, daha kaliteli ve güvenilir bir şekilde analiz edebilir, rakiplerinize fark atabilirsiniz.

Sonuç

21. yüzyılda gelişen teknolojiler sayesinde iş yapma biçimimiz de değişiyor. İş çevikliği, rakiplerin bir adım önüne geçmek isteyen tüm işletmeler için artık her zamankinden daha da önemli. İş cevikligine giden yol ise iş zekâsını son teknoloji metotlarla etkin kullanmaktan ve sektörel değişimleri yakından takip ederek en doğru kararları en hızlı şekilde alabilmekten geçiyor.

İş zekâsı teknolojilerini benimseyerek kuruluşunuzun iş çevikliğini geliştirebilir, müşterilerinizin markanıza bağlılığını ve marka bilinirliğinizi artırabilir, yeni müşteriler elde edebilir ve sektöre adınızı altın harflerle yazabilirsiniz.