Uygulama Güvenliği Nedir?
Uygulama güvenliği, özellikle web sitelerinin, web uygulamalarının ve web hizmetlerinin güvenliğini ifade eder. Siber saldırıları tespit ederek, önleyerek ve bunlara yanıt vererek şirketinizin web sitesini nasıl koruyabileceğinizle ilgilidir.
Şirket web siteniz gibi web uygulamaları da, müşterileriniz için kritik temas noktalarıdır – markanız, ürününüz veya hizmetinizle etkileşime girdikleri yerdir. Ancak siber saldırılar söz konusu olduğunda, web uygulamalarınız aynı zamanda en zayıf halkanız haline gelebilir. Bugün web uygulaması zayıflıkları ve yazılım açıkları, siber suçluların dış saldırılar için en çok tercih ettiği yol olmaya devam ediyor.
Üçüncü parti veri ihlalleri
Üçüncü bir şahıstan kaynaklanan veri ihlallerinin, şirketlere maliyetleri tahmin edilenden çok daha yüksek olabilir. Bu durum şirketlerin iş yaptıkları üçüncü parti şirketlerin güvenliğini yakından inceleme, güvenlik standartlarını uyumlu hale getirme ve üçüncü taraf erişimini etkin bir şekilde izleme ihtiyacının gerekliliğini ortaya koyuyor.
Bu neden önemli? Web Siteniz gibi web uygulamaları da, kullanıcı deneyimini iyileştiren, işlemleri kolaylaştıran veya başka bir şekilde işlevsellik ekleyen düzinelerce, hatta yüzlerce üçüncü taraf satıcıya ait düzenleme içerebilir. Defalarca, global markaların web sitesinin veri sızıntısına maruz kaldığını gördük çünkü siber korsanlar üçüncü taraf bir güvenlik açığı gördüğünde mutlaka bundan yararlanıyor.
Örneğin Facebook 600 milyondan fazla kullanıcının şifrelerini şifrelemeyi unuttu. 2012’den bu yana, bu şifreler yaklaşık 20.000 çalışanı tarafından erişilebilen düz metin olarak saklanıyordu. İşin en kötü yanı, şirketin son yedi yıldır bu konuda fikrinin olmamasıydı. Bu veri ihlali sadece yüz milyonlarca kullanıcının gizliliğini tehlikeye atmakla kalmadı, aynı zamanda yetersiz uygulama güvenliği testi metodolojisini de ortaya çıkardı.
2021’in popüler uygulamalarından Clubhouse’un 1,3 milyon kullanıcısının kişisel verileri popüler bir hacker forumunda çevrimiçi olarak sızdırıldı. Clubhouse kullanıcılarının sızdırılan verileri arasında isimler, sosyal medya profil adları ve diğer detaylar yer alıyor.
Daha sonra da 500 milyon LinkedIn kullanıcısının kişisel verilerinin – platformun kullanıcı tabanının yaklaşık üçte ikisi – çalındığı ve çevrimiçi satış için listelendiğini bildirdi. Bir siber korsan, verileri dört basamaklı bir miktar için ve potansiyel olarak bitcoin biçiminde satmaya çalıştı.
Peki küçük büyük tüm şirketlerin korkulu rüyası veri sızıntısı nasıl önlenebilir?
1. Kritik verileri tanımlayın
İlk olarak, işletmelerin kendi kritik verilerini nasıl tanımlayacaklarını anlamaları gerekir. Bu, hangi verilerin en fazla korumaya ihtiyaç duyduğunu kategorize edebilmek ve hassas bilgileri korumak için veri kaybı önleme yazılımından nasıl yararlanılacağı anlamına gelir.
Şirketler öncelikle hassas belgeleri ve bunların işlenmesini hedefleyen bir veri koruma stratejisi gerçekleştirmelidir.
2. Erişimi ve etkinliği izleyin
Veri sızıntısını önlemenin bir sonraki adımı, tüm ağlardaki trafiği yakından izlemektir. İş altyapınızın tamamında nelerin kullanıldığını otomatik olarak keşfetme, haritalama ve izleme yeteneği, ağınızın gerçek zamanlı bir resmini sağlar.
Ortalama bir siber korsan, bir sistemi gerçekten ihlal etmeden önce altı ay boyunca bir ağ içinde keşif yaptığından, işletmelerin bir ihlal meydana gelmeden önce anormal davranışları tespit etmesi gerekir. İzleme araçları, bir çalışan bilgileri indirdiğinde, kopyaladığında veya sildiğinde yöneticilere kırmızı bayrakları bildirerek erişimi ve etkinliği denetler.
3. Şifrelemeden yararlanın
Şirketiniz henüz bunu yapmadıysa, özel, gizli veya hassas bilgileri şifrelemeyi düşünmelisiniz. Şifreleme aşılmaz olmasa da, verileri güvende tutmanın en iyi yollarından biri olmaya devam ediyor. Dikkatlice uygulanan bir şifreleme ve anahtar yönetimi süreci, çalınan verileri okunamaz ve işe yaramaz hale getirir.
Durağan ve geçiş halindeki veriler dahil olmak üzere ağınızın farklı noktalarında şifrelemeyi etkinleştirmek, en gelişmiş saldırılara karşı bile önemli koruma sağlayabilir. Şirketler proaktif olarak izlenen ve yönetilen şifreli ağlar aracılığıyla katmanlı bir savunma sistemini etkinleştirmelidir.
4. Ağınızı kilitleyin
Ağınızı kilitleyebilmek, önleme çabalarının birincil odak noktası olmalıdır. Mobil teknolojinin yükselişiyle, veri sızıntısında da bir artış yaşıyor. Pek çok çalışan hassas verileri korumak için atılması gereken adımların farkında olsa da, bazıları uygulamalarının güvenli olmadığını kabul ediyor. Bu durum, sık sık iyi uygulamaların test edilmesiyle hafifletilebilir.
5. Uç nokta güvenliği
Veriler aynı zamanda ağları BT altyapısı içindeki çıkış noktalarından da terk ettiğinden, işletmeler bu çıkış noktalarını izleyen ve harekete geçen çözümleri seçerek veri kaybı riskini daha etkin bir şekilde yönetebilir. Bu sayede BT personeli hangi gizli bilgilerin ne zaman ve hangi belirli kanal veya cihaz aracılığıyla bırakıldığını belirleyebilir.
Veri Güvenliği ve Omreon
Veri gizliliğine, marka itibarına ve siber güvenlik sızıntılarına karşı hazır olma stratejiniz varsa doğru adrestesiniz. Omreon’un veri güvenliği konusundaki deneyimi ve uzmanlığı şirketlerin uygulama güvenliği risklerini en aza indirmesini sağlıyor. Şirketinizi siber saldırılara ve veri ihlallerine karşı korumak için uzman ekibimizle bugün iletişime geçin.
Bu yazı ilginizi çektiyse Gizlilik, Veri Güvenliği ve İzin: 2021’de Başarı İçin Şirketlere 3 Önemli Tavsiye yazımıza da göz atabilirsiniz.