İşletmenizin Performansını İyileştirmek için Sormanız Gereken 7 Veri Analizi Sorusu

Günümüz dijital dünyasında veri analizi ve rekabet avantajı birbiriyle derinlemesine bağlantılı kavramlara dönüştü. Artık sektöründen ve ölçeğinden bağımsız birçok işletme için veri analizini doğru ve verimli bir şekilde kullanarak rekabette öne çıkmak mümkün.

İş dünyasında pek çok kişinin bildiği gibi, rekabet avantajı, bir şirketin mal veya hizmetlerini diğerlerinden üstün yapan şeydir. Şirketler uzun yıllardır, geleneksel bir bakış açısıyla maliyetleri düşürmek, yeni ürünler geliştirmek ve genel müşteri deneyimini iyileştirmek gibi birçok yolla bu avantajı geliştirmeye çalıştı.

Bununla birlikte, bugün birçok kişinin (şaşırtıcı bir şekilde) gözden kaçırdığı şey aslında veri analizi ile rekabet avantajı arasındaki doğrudan ilişkinin yarattığı şaşırtıcı değer ve fayda.

Verileri anlamlandırabilen, veri okuma sürecinde konuya doğru sorularla yaklaşabilen ve veri analizi ile rekabet avantajı arasındaki bağlantıyı doğru kurabilen şirketler bugünün kazananları. Bu şirketler hem mevcut rekabet avantajlarını geliştiriyor, hem de pazar konumunu güçlendirme potansiyeli yaratarak muazzam sonuçlar elde ediyor.

Eğer siz de veri analizini kullanarak performansınızı güçlendirip, şirketinizi bir adım ileriye taşımak istiyorsanız, işte kendinize sormanız gereken en önemli 7 veri analizi sorusu:

1-Analiz sonuçlarında net olarak öğrenmek istediğiniz şey nedir?

İşe şirketinizin şu anki durumunu değerlendirerek başlayabilirsiniz. Şirket genelinde işletmeniz için en doğru KPI’ların hangileri olduğunu ve halihazırda nasıl geliştiklerine baktıktan sonra, farklı KPI örneklerini araştırın ve kendinizinkiyle karşılaştırın. Ne şekilde gelişmelerini istediğinizi düşünün ve değişikliklerin nerede yapılabileceğini belirleyin.

Unutmayın; hiçbir şeyi değiştirmezseniz, verileri analiz etmenin bir anlamı yoktur. Ancak bir geliştirme fırsatı bulursanız ve iş performansınızın önemli ölçüde iyileştirilebileceğini görürseniz bir sonraki adıma geçmeye hazırsınız demektir. Bu aşamada hedefinizin ne olduğunu düşünün. Başlangıçta kendinize soracağınız bu veri analizi soruları, süreç boyunca size yol göstermesi açısından altın değerinde.

2-Standart KPI’lar arasından size en faydalı olan hangisi?

Sürecin başında veri analizi sorularınızı aldıktan sonra, bunları ölçmek için kullanabileceğiniz bazı standart KPI’lara sahip olmanız gerekir. İşiniz özelinde sizin için en doğru olacağını düşündüğünüz KPI’ları seçin ve şirketinizin gelişmesine yardımcı olacak kârlı kararlar yolculuğunuza başlayın.

3-Gerekli datayı nereden alacağınızı biliyor musunuz?

Bu adımda, tüm verilerinizi incelemek için ihtiyaç duyduğunuz veri kaynaklarını belirlemek, ihtiyaç duyacağınız alanları seçmek, gelecekte ihtiyaç duyabileceğiniz veriler için biraz alan bırakmak ve tüm bilgileri tek bir yerde toplamak gerekir. Bu noktada veri kaynaklarınız konusunda geniş düşünün. Şirketinizdeki tüm departmanlar, satış, finans, BT vb. kısacası her biri veri sağlama potansiyeline sahiptir, unutmayın.

4-Veri kalitesini nasıl sağlayabilirsiniz?

Eğer veri temeliniz iyi değilse bütün vaktinizi çöpe atmışsınız demektir. Bilgilerin çeşitli kaynaklardan geldiğini, iyi ya da kötü olabileceğini , bir şirket içindeki tüm kaynakların veri sağlama motivasyonu olduğunu  biliyoruz. Hangi bilgileri kullanacağınızın ve hangi kaynaktan geldiğinin belirlenmesi, veri analizi hakkında sormanız gereken en önemli sorulardan biri olmalı.

Unutmayın, veri analizi sorularınız, işletmenizin daha kârlı olmasıyla doğrudan ilgili. Eğer verileriniz yanlışsa bu finansal tablonuza da yansıyacaktır. Bu nedenle veri kalitenizin en yüksek seviyede olduğundan emin olun.

5-Analiz sonuçlarını en son kime raporlayacaksınız?

Veri analizi sorularınızla ilgili bir diğer önemli kısım, analizinizin son kullanıcılarıyla ilgilidir. Sonuçları en son kime raporlayacaksınız?  Raporlarınızı bu kişiler nasıl uygulayacaklar? Bu aşamada son kullanıcılara, verilerden öğrenmeyi umdukları şeyleri, ihtiyaçlarını, teknik becerilerini, verileri analiz etmek için ne kadar zaman harcayabileceklerini  sorun. Bu soruların cevaplarını bilmek, veri raporunuzun ne kadar ayrıntılı olacağına ve hangi verilere odaklanmanız gerektiğine karar vermenize yardımcı olacaktır.

Öte yandan iç ve dış kullanıcıların farklı ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Raporlar kendi şirketiniz için tasarlanmışsa, hangi analizlerin yararlı olacağını aşağı yukarı bilirsiniz. Ancak, raporlarınız şirket dışındaki kişiler tarafından da kullanılacaksa, kurumsal kimliğinize bağlı kalmayı unutmayın. Onlara sağladığınız görsel raporlar, kullanımı kolay ve aksiyona dönüştürülebilir olmalıdır. Bu kişiler, BT desteğine ihtiyaç duymadan raporları rahatlıkla okuyup anlayabilmelidir.

6-Veri görselleştirme ihtiyacınız var mı?

Verileriniz tertemiz ve hesaplamalarınız yapıldı, her şey harika görünüyor ancak henüz işiniz bitmedi. Dünyadaki en değerli veri analizine sahip olabilirsiniz, ancak bunlar yetersiz bir şekilde sunulursa, hedef kitleniz onlardan umduğunuz etkiyi alamaz.

Bu noktada etkili ve şık bir sunuma ihtiyacınız olabilir. Artık bu zor işi sizin için halledebilecek çok sayıda online veri görselleştirme aracı var. Bu araçlar, verileri etkili bir şekilde hazırlayabilir ve kolaylıkla sonucu yorumlayabilir. Ayrıca veri analizini son kullanıcıya göre kişiselleştirmek, verileri analiz etmek için hazırladığınız sorulara uyum sağlama konusunda esneklik yaratır. Öte yandan günümüzde bu araçlarda uygulanan yapay zekâ, meydana gelen herhangi bir anormalliğe tepki verir ve anında bir veri uyarısı gönderir. Bu sayede siz de gerekli aksiyonu alabilirsiniz.

7-Hangi yazılım size en yüksek faydayı sağlayarak yardımcı olabilir?

Dijital dünyada iş zekâsı çözümlerinin genişlemesiyle, veri analitiği sorularının sorulması hiç bu kadar kolay olmamıştı. Artık temel ve gelişmiş analiz, sayısız grafik türü, hızlı ve kolay veri kaynağı bağlantısı gibi güçlü özellikler ve sorular ortaya çıktıkça verilerle etkileşim kurmanın sonsuz olasılıkları, kullanıcıların çoğu zaman karmaşık işlemleri basitleştirmesine olanak tanıyor. Yapmanız gereken analiz türü ne olursa olsun, seçeceğiniz doğru yazılım verilerinizi canlı ve “konuşabilir” hale getirmek için önemli bir rol oynayacaktır.

Ayrıca modern bir yazılım, verilerin sürekli  manuel olarak güncellenmesini gerektirmez. İşinizin geleceği için kritik soruları yanıtlamanıza ve iyi bir analiz için istikrarlı bir temel sağlamanıza yardımcı olacak gerçek zamanlı veriyi otomatik olarak sağlar.

Şirketinizin performansı açısından  size en yüksek verimliliği sağlayacak,  en uygun  yol haritasını oluşturmak için ihtiyacınız olan 7 temel soruyu sizin için özetledik.

Bu sorulara vereceğiniz cevaplar şirketiniz için altın değerinde olan iş kararlarını vermenize yardımcı olacak. Doğru veri öngörüleri aracılığıyla başarılı bir şirket altyapısı ve şirket kültürü oluşturmanız mümkün. Omreon olarak şirketiniz için uygun BI teknolojilerini kullanarak gerçek bir rekabet avantajı yaratabileceğinizi biliyoruz. Operasyonel verimlilik, kârlılık ve maliyet tasarrufu sağlayan hızlı, güvenilir ve sağlam çözümlerimizle ilgili bilgi almak için bugün bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu yazı ilginizi çektiyse Gizlilik Veri Güvenliği ve İzin: 2021’de Başarı için Şirketlere 3 Önemli Tavsiye’ye de göz atın.

Covid-19’un Siber Güvenlik Üzerindeki Etkileri

Koronavirüs salgını evden çalışma modelinin ‘yeni normal’ hale gelmesine sebep oldu. Fakat bu modele uyum sağlayan şirketler yeni zorluklar ve problemler ile karşı karşıya kalmaya başladı. Bu zorlukların ve problemlerin  başında, siber suçlar ve siber güvenlik konuları geliyor. Siber güvenlik risklerinin ihmal edilmesi şirketlerin itibarı, operasyonel, yasal ve uyum süreçlerinde çeşitli etkiler yaratma potansiyeline sahip.

Bu yazıda, Omreon ekibi olarak Covid-19 salgınının siber güvenlik üzerindeki etkilerini ve şirketlerin siber riskleri azaltmaya yönelik alabileceği önlemleri sizin için derledik.

COVID-19’un dijital çalışma ve siber güvenlik üzerindeki etkisi

Koronavirüs salgınıyla getirilen kısıtlamalar, dünyanın dört bir yanında çalışanları evden çalışmaya ve hatta “evde kalmaya” teşvik etti. Sonuç olarak, teknoloji hem çalışma hayatımızda hem de kişisel yaşamımızda daha da önemli hale geldi. Artan teknoloji ihtiyacına rağmen, birçok şirketin hala ‘siber güvenlikli’ bir uzaktan çalışma ortamı sağlayamadığı ise global bir gerçek olarak ön plana çıkıyor.

Artan siber güvenlik durumu

Uzaktan çalışmadaki artış, çalışanların siber riske  maruz kalma ihtimalini artırdığından siber güvenliğe daha fazla odaklanmayı gerektiriyor. Siber saldırganlar, pandemi sürecini,  evden çalışan insanların savunmasızlığından ve koronavirüsle ilgili haberlere olan yoğun ilgisinden yararlanarak, suç faaliyetlerini artırma fırsatı olarak görüyor. Pandemiden önce, siber saldırıların yaklaşık %20’si daha önce görülmemiş kötü amaçlı yazılımlar ya da yöntemler kullanılarak gerçekleştirilirken, bu oran pandemi sırasında %35’e yükseldi.

Öte yandan dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta , uzaktan çalışmadan kaynaklı veri ihlali maliyetinin yüzbinlerce dolar kadar olabileceği konusu.

Peki şirketler yeni siber güvenlik risklerine hazır mı?

Pandemiden önce, bazı şirketler uzaktan çalışma politikalarına ve özellikle de gizli verilere (örneğin bankacılık müşterisinin kişisel verilerine) erişime karşı çıkmaktaydı. Ama bu şirketler 2020’de, çok kısa bir süre içerisinde, uzaktan çalışma kapasite ve yeteneklerini artırmak zorunda kaldılar. Ne yazık ki, siber güvenlik, uzaktan çalışma yeteneklerinin geliştirilmesi sürecinde her zaman önemli bir öncelik olmadı. Pandemide bir yılı devirdiğimiz bugünlerde bile, şirketler hala karmaşık siber saldırılar konusunda yeterince hazırlıklı ve donanımlı değiller. 

Şirketler ve çalışanlar siber güvenliği nasıl artırabilir?

Evden çalışan ve kişisel bilgisayarlarını kullanan çalışanlar için siber güvenlik konusunda bazı önlemler alınarak siber suç riski azaltılabilir. 

Antivirüs koruması: Çalışanlara kişisel bilgisayarlarında kullanmaları için antivirüs ve kötü amaçlı yazılımlara yönelik bir lisans verilmelidir. Bu yöntem, tek başına %100 güvenli bir koruma sağlamasa da, birçok düşük seviyeli saldırı riskini ortadan kaldırır.

Siber güvenlik bilinci yaratma: Tüm şirket çalışanlarına, özel e-posta adreslerine ya da bulut depolama alanlarına e-posta gönderilmesi konusundaki prosedürler ve en iyi uygulamalar gösterilmeli ve siber güvenlik konusunda bir bilinç yaratılmalıdır.

VPN kullanımı: Sanal özel ağlar, evden internet kullanımına ek bir koruma katmanı ekler. Siber saldırıları önlemek için kendi başlarına yeterli olmasa da, VPN kullanımı siber saldırılara karşı verimli bir engel olabilir. İşletmeler bu konuda bazı temel VPN odaklı siber güvenlik stratejileri benimseyebilir.

Güvenlik denetimleri: Tüm BT sistemlerinin zayıf yönleri vardır. Şirketler, bu zayıf noktaları belirlemek ve kritik güvenlik açıklarını mümkün olan en kısa sürede kapatmak için düzenli olarak testler ve denetimler yapmalıdır. Bu testler, güvenlik açığı taraması veya çeşitli türlerde sızma testi alıştırmaları şeklinde olabilir.

Kriz planı yenileme: İş sürekliliğini sağlamak için kriz planları düzenli olarak yenilenmelidir. Şirket yöneticilerinin iş sürekliliği planlarını güncel tutmaları ve siber saldırı senaryolarını dikkate almaları olası bir siber saldırıyla etkin ve hızlı mücadele etmeyi sağlar.

Yeni teknoloji uygulamaları: Şirketler, uzaktan çalışma güvenliğini güçlendirmek için eski sistemlerini geride bırakarak, en yeni teknolojilerin sağladığı avantajlardan yararlanmalıdır.

Siber güvenlik, çoğu zaman şirketlerin yönetim kurulu toplantısının gündeminde olan bir konu. Ancak pandemi sırasında artan tehditler göz önüne alındığında bu konuya artık daha fazla dikkat gösterilmesi gerektiğini biliyoruz. Koronavirüsün ikinci dalgasının ortasında ve potansiyel bir üçüncü dalga ile ilgili endişelerin ortasında, şirketler siber saldırı tehditlerini ele alma konusunda proaktif olmalılar. Bir siber saldırı durumunda yanıt vermek yerine, bunları önleme yollarını önceden planlamalılar.  Siber saldırı önleme tedbirlerinin yanı sıra siber saldırı tespiti, müdahale ve kurtarma yeteneklerine sahip olmak da şirketler için bir o kadar önemli ve gerekli.

Covid-19 bize siber saldırılarla ilgili riskleri başarılı bir şekilde sınırlamanın anahtarının bu konuda yapılacak hazırlıkta olduğunu öğretti. Öngörülemeyen olaylara hızlı tepki verme yeteneği, bir siber saldırının etkisini azaltmaya yardımcı olur. Bugün güvenli uzaktan çalışma yeteneklerinden yararlanan şirketler, sürekli artan siber tehditlerle yüzleşmek için daha hazırlıklı. Hazırlıksız   şirketlerse, siber tehditlere maruz kalma durumlarını hızlı bir şekilde değerlendirmek ve önerilen uygulamalarla siber güvenlik açıklarını gidermek için belli girişimlere öncelik vermek zorunda. 

Şirketinizin KVKK, GDPR uyumluluk ve veri güvenliği alanlarında danışmanlık hizmetlerine ve güvenlik çözümlerine ihtiyacı varsa, Omreon tarafından sunulan KVKK, GDPR uyumluluk ve veri güvenşiği çözümlerine göz atabilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Veri Gizliliği Hakkında Bilmeniz Gereken En Önemli 7 Şey

Veri Gizliliği nedir?

Veri gizliliği, verilerin nasıl toplanması, depolanması, yönetilmesi ve üçüncü kişilerle nasıl  paylaşılması gerektiği ve gizlilik yasalarına uyumluluğu etrafında şekillenir.

Öte yandan, veri gizliliği sadece verilerin uygun şekilde işlenmesi ile ilgili değildir. Aynı zamanda başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemeyi de içerir.

Dünyanın dört bir yanındaki veri koruma yasaları, bireylere veriler üzerinde kontrol sağlamayı amaçlayarak, kişilere verilerinin nasıl, kim tarafından ve neden kullanıldığını bilmelerine yardımcı olarak, kişisel verilerinin nasıl işleneceği ve kullanılacağı konusunda kontrol sahibi olmalarına imkân tanır.

Günümüzde yapılan araştırmalar, her geçen yıl müşterilerin şirketlere güven konusuna daha fazla önem verdiklerini gösteriyor. Bu nedenle, kuruluşların bireylerin gizlilik tercihlerini korurken kişisel verileri nasıl işleyeceklerini öğrenmeleri de artık bir gereklilik.

Veri gizliliği neden önemli?

Veri gizliliğinin önemi gün geçtikçe daha da artıyor.  Gartner’ın 2020 yılında yayınladığı  gizliliğin geleceğine yönelik tahminleri çalışması, gizlilik ve veri korumaya yönelik proaktif bir yaklaşımın, kuruluşların güveni artırmasına yardımcı olacağı konusunu da vurguladı.

Peki bu şirketler için ne anlama geliyor?

Kişisel verileri korumak ve veri gizliliğine vurgu yapmak, şirketler üzerinde çok sayıda olumlu etki yaratabilir. Müşterilerin beklentilerini karşılamaktan, daha yüksek kalitede veriyle daha iyi müşteri deneyimi yaratmaya, daha fazla yatırımcı çekme potansiyelinden marka olarak rekabet avantajları elde etmeye kadar çok sayıda avantaj sağlayabilir. İşte bu noktaya gelmek isteyen şirketlerin veri gizliliğiyle ilgili mutlaka bilmesi gereken en önemli 7 şeyi sizin için derledik.

Veri gizliliği ile veri güvenliği ile aynı şey değildir.

Şirketlerin verileri uygun şekilde korumak ve veri koruma yasalarına uymak için hem veri gizliliğine hem de veri güvenliğine ihtiyacı var. Bu iki terim benzer görünse de, aslında birbirinden farklı şeylerdir.

Veri gizliliği, bireylerin haklarına, veri toplama ve işleme amacına, gizlilik tercihlerine ve kuruluşların veri sahiplerinin kişisel verilerini yönetme şekline odaklanır. Verilerin yasalara uygun olarak nasıl toplanacağı, işleneceği, paylaşılacağı, arşivleneceği ve silineceğiyle ilgilidir.

Veri güvenliği ise, herhangi bir üçüncü tarafın dijital verilere yetkisiz erişimini veya verilerin kasıtlı veya kasıtsız değiştirilmesini, silinmesini veya ifşa edilmesini önlemek için bir kuruluşun aldığı bir dizi standart ve farklı koruma ve önlemleri içerir. Verilerin kötü niyetli saldırılardan korunmasına odaklanır ve çalınan verilerin kullanılmasını (veri ihlalini veya siber saldırıları) önler.

Şeffaf olmanın önemi

İçinde bulunduğumuz veri ekonomisi çağında, bir şirketin değeri, toplanan müşteri verilerinde saklıdır. Bu aslında verilerin korunmaya ve saklanmaya değer bir varlık olduğu anlamına gelir.

Şirketlerin bazen unuttukları şeyse, şirketler tarafından işlenen kişisel verilerinin yalnızca ödünç alındığı gerçeğidir. Gizlilik yasaları, bireylerin unutulma hakkı gibi haklarını kullanmalarına olanak tanır ve belirli durumlarda bireyler verilerinin mülkiyetini geri alabilir.

Şirketlerin verileri tutmaları ve güveni sürdürmeleri için, hangi verileri hangi amaçlarla topladıklarını, kimin veri işleyicisi olduğu gibi konularda şeffaflık göstermeleri gerekir.

Gizlilik, yalnız bırakılma hakkıdır.

Gizlilik neden bu kadar önemli? Çünkü gizlilik, yalnız bırakılma hakkıdır ve belli bir anda itiraz edilemese de, yine de korunmalıdır. Bu hak, dünyanın dört bir yanında hükümetler tarafından kabul edilmiş ve çok sayıda veri koruma yasasıyla sonuçlanmıştır.

Veri gizliliği ihlali ve sonuçları

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, kişisel bilgileri toplamanın ve işlemenin farklı yolları da giderek artıyor. Önümüzdeki yıllarda da, şirketlerin veri gizliliği yasalarına hazırlıksız olarak dolaşması inanılmaz derecede riskli hale geleceğe benziyor. Şirketler, sadece itibarları ve müşteri sadakati anlamındaki risklerden ziyade, para cezası ve dava riski altında olacak.

Hatırlarsanız 2019’da Facebook, birden çok veri ihlali ve verilerin yanlış kullanılmasıyla ilgili devam eden soruşturmalar için 3-5 milyar dolar bütçe ayırmıştı. Her şirketin  uyumsuzluk için böyle bir bütçeyi karşılayamayacağını çok iyi biliyoruz. Önemli olan, uygun veri koruma önlemlerini uygulamak veya veri gizlilik programınıza rehberlik etmenize yardımcı olacak danışmanlık ve güvenlik çözümleri sunan Omreon gibi şirketlerle çalışarak proaktif adımlar atmak ve önlemler almaktır.

Global düzeyde veri gizliliğine yönelik regülasyon artışı

Günümüzde veri gizliliği üzerine dünyanın dört bir yanında yeni regülasyonlar hayata geçiyor. Türkiye’de de KVKK ve bağlı mevzuatı, nedenleri ve sonuçlarıyla tüm şirketler için çok ciddiye alınması gereken ve işin uzmanlarından oluşan bir ekiple çalışarak üzerinde durulması gereken son derece önemli bir kurallar bütünü olarak ön plana çıkıyor.

Sağlam adımlarla ilerlemek ve büyümek isteyen her şirket artık iş planlarını, stratejilerini ve pazarlama faaliyetlerini oluştururken veri gizliliğini dikkate almak zorundadır. Sadece olası para cezaları nedeniyle değil, aynı zamanda kişilerin beklentisinin bu yönde olacağını bilerek hareket etmelidir.

Veri gizliliğinin faydaları

Rekabet avantajından dijitalleşmeye kadar veri koruma yasalarına uyum sağlamanın da sayısız faydası olduğunu unutmamak gerek. Gizlilikten önemli ticari faydalar elde ettiklerini söyleyen şirketlerin yüzdesi 2019’da % 40 iken 2020’de % 70’in üzerine çıktı. Faydalar arasında  öne çıkanlar ise  operasyonel verimlilik, inovasyon, yatırımcı cazibesi ve marka değeri alanlarında.

Veri gizliliği konusundaki global trendler

Bugün veri gizliliği, şirketlerin ve kişilerin kullanıcı verilerini korumanın değerini ve önemini fark etme biçiminde hızlanan bir değişiklik olduğunu gösteriyor. Gelişen ve büyüyen şirketler, gelecekteki veri gizliliği ve veri koruma stratejilerini şimdiden oluşturmaya başladılar bile.

Apple’ın CEO’su Tim Cook, veri toplamayı, veri güvenliğini ve kullanıcıları bilgilendirmeyi en aza indirmeye odaklanan kapsamlı ABD veri gizliliği yasasına ilişkin veri gizliliği girişimleri hakkında defalarca tutkulu konuşmalar yapıyor.

IAPP araştırması da, 2022’ye kadar dünya nüfusunun yarısının kişisel bilgilerinin GDPR ile uyumlu yerel gizlilik düzenlemeleri kapsamında ele alınacağını gösteriyor.

2021 yılında her zamankinden daha fazla veri alışverişi yapıyoruz, teknoloji değişiyor Omreon olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyor ve şirketlerin veri güvenliğini etkin şekilde yönetmesini sağlıyoruz. Sizin şirketiniz için nasıl katma değer yaratabileceğimizi merak ediyorsanız uzman ekibimizle iletişime geçerek detaylı bilgi alabilirsiniz.

Bu yazı ilginizi çektiyse Röportaj: Ömer Şen ile Dijital Veri Gizliliğinde Okuryazarlık Üzerine yazımıza mutlaka bir göz atın.