Skip to content

WhatsApp’da Neler Oluyor?

whatsapp-omreon

WhatsApp neden bizden bazı veri paylaşımları için onay isterken, AB ülke kullanıcılarından istemiyor?

Öncelikle tüm dünyadaki rakamlara bakalım. Aşağıdaki tabloda 2019 yılında en yüksek kullanıcı sayısına sahip ülkeler bulunuyor.

ÜlkeKullanıcı Sayısı (Milyon Kişi)
1Hindistan340
2Brezilya99
3Amerika Birleşik Devletleri68
4Endonezya60
5Meksika57
6Rusya54
7Almanya44
8İtalya33
9İspanya30
10Birleşik Krallık28
(Kaynak: Statista)

Ülke bazında penetrasyon rakamlarını ise aşağıdaki tablodan görebiliriz. Bilgiler 2020 yılına aittir.

 ÜlkePenetrasyon Oranı
1Kenya% 97
2Güney Afrika% 96
3Nijerya% 95
4Arjantin% 93
5Kolombiya% 92
6Malezya% 92
7Brezilya% 91
8İspanya% 88
9Türkiye% 88
10Hollanda% 87
11İsviçre% 86
12Meksika% 86
13Avusturya% 85
14İtalya% 85
15  
*16-64 yaş aralığındaki internet kullanıcıları dikkate alınmıştır.
Kaynak: GlobalWebIndex

Ekim 2020 dönemi itibariyle en yüksek kullanıcı sayısına sahip haberleşme uygulamaları.

UygulamaKullanıcı Sayısı (Milyon Kişi)
WhatsApp2.000
Facebook Messenger1.300
WeChat1.206
QQ648
Snapchat433
Telegram400
Kaynak: Hootsuite/We Are Social

Görüldüğü üzere, rakamlar çok büyük. Özellikle Hindistan, sonra Amerika kıtası ve Avrupa olmak üzere kullanıcı sayıları ve pazar büyüklüğü sıralanıyor.

Geçtiğimiz hafta başlayan bu tartışmalara farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum. Aslında WhatsApp ve benzer birçok uygulamanın ücretsiz mesajlaşma karşılığında iznimiz doğrultusunda bilgilerimizi işleyeceğini, gereken ve onay alınmış durumlarda üçüncü taraflarla paylaşabileceğini zaten biliyoruz. Geldiğimiz noktada, WhatsApp açısından bence değişen bir şey yok.

WhatsApp ne yaptı? WhatsApp, Business uzantısını kullanan işletmeler ile yapılacak iletişimler için kullanıcılardan yeni bir paylaşım izni istiyor. Belki de hem farkındalık yaratmak hem de olası tazminat davalarının önüne geçmek için bazı pazarlardaki kullanıcılarından onay almak için bir aksiyon planı gerçekleştirdi. Görünen o ki bu aksiyonu ile beklemediği bir tepki ile karşılaştı ve kendisini veri paylaşımı, veri gizliliği gündeminin tam ortasında buldu.

Gelelim konumuza, peki biz neden yeni ve güncellenmiş politika için izin vermek durumunda kalırken, Avrupa Birliği kullanıcılarına yönelik bu yeni paylaşımlar için aynı şey yapılmıyor?

Bana göre bu sonucun üç nedeni var. Birincisi GDPR cezaları (AB’de cirosunun %4’üne kadar cezai yaptırımlar söz konusu). İkincisi pazarın ekonomik büyüklüğü (AB toplam abone sayısı oldukça fazla). Üçüncüsü de marka konumlandırması (Facebook reklam gelirleri düşünüldüğünde oldukça önemli).

Türkiye’de KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) sayesinde birçok firma bu alana daha özen göstererek hem idari hem de teknik açıdan tedbirlerini almaya başladı. Ayrıca biz de müşterisi olduğumuz firmalara karşı verilerimizin paylaşılması konusunda daha duyarlı olmaya başladık.  Bu farkındalık sayesinde belki de WhatsApp tartışması büyüdü ve iyi de oldu. Ancak burada KVKK yaptırımlarının WhatsApp ölçeğinde bir firma için yetersiz kaldığını düşünüyorum (KVKK’da maksimum 2 Milyon TL ye yakın bir idari para cezası söz konusu). Ayrıca, ülkemiz pazarının nispeten dar olması nedeniyle Türkiye’de ve bize benzer coğrafyalarda WhatsApp farklı bir davranışa yöneldi.  WhatsApp’ın, markasını korumak istediği, cezaların şiddetinden çekindiği ve hatta çok sayıda kullanıcı kaybedeceği görüşünden hareketle AB’ye farklı davrandığı görüşündeyim.  

Pratiğe baktığımızda ülkemizde kişisel verilerin korunması yasasına göre, bu tür verilerin işlenmesi için açık rıza gereklidir. Ancak, WhatsApp’a verilen onay, uygulamayı kullanmak koşuluyla gerekli olduğundan yasal olarak açık değildir.

Neticede bizim için kişisel verilerin ne olduğu, verilerin kiminle, neden paylaşıldığını anlamamız ve ilgili kanunun bizleri koruduğunun farkına varmamız açışından çok verimli bir tartışma yaşadık.

Bundan böyle, kişiler ve şirketler olarak bu konuya daha hassas yaklaşmalı, ilgili tüm tedbirleri alarak altın gibi kıymetli verilerimize sahip çıkmalıyız.

ÖMER ŞEN
Omreon Kurucu Ortağı