Yazılım Geliştirme Projelerinizde Dış Kaynak Kullanmanız İçin 5 Neden


Günümüzde yazılım projeleri için dış kaynak kullanıp kullanmamak, hemen hemen her işletmenin er ya da geç karşılaştığı bir soru haline geldi. Artık birçok şirket için yazılım geliştirme ve dış kaynak kullanımı eşzamanlı yürüyen faaliyetler.

Peki şirketler neden dış kaynak kullanıyor?

Kurum içinde bir BT departmanına sahip olmak şirketiniz için oldukça maliyetli olabilir. Bu ekibe uygun yetkin ve tecrübeli uzmanları aramak için harcanan zaman, işe alım süreçleri gibi maliyetlerin yanı sıra yazılım geliştirme araçlarının satın alınması, donanım gereksinimleri, şirket içi yazılım geliştirme aşamasında önünüze çıkabilecek zorluklardan sadece birkaçı. Bu noktaları dikkate aldığınızda, bir yazılım geliştirme projesinin maliyeti, faydalarını hızla azaltabilir.

Dış kaynak kullanımıysa proje işlerinin şirket dışındaki BT uzmanlarına devredilmesi anlamına gelir. Bu durum hem size zaman kazandırarak daha önemli işlere odaklanmanıza yardımcı olur, hem de birçok yönden maliyetlerinizi azaltır.

Günümüzde dış kaynak kullanımı o kadar işe yarar ve uygun maliyetli olduğunu kanıtladı ki, BT şirketlerinin QA, DevOps, UI / UX gibi işleri için dış kaynak kullanmaları normal bir uygulama haline geldi.

Neden dış kaynak kullanmalıyım?

Siz de yazılım geliştirme projeniz için dış kaynak kullanıp kullanmamayı düşünüyorsanız, gelin dış kaynak kullanımının neden yararlı bir strateji olabileceği konusundaki 5 ana nedeni beraber inceleyelim.

1.     Maliyet avantajı sağlayın

Bir dış kaynak şirketine başvurduğunuzda geliştirme maliyetlerinizi % 50-60’a kadar düşürebilirsiniz. Bu etkileyici rakama nasıl ulaşıldığının açıklaması aslında oldukça basit.

Dış kaynaklı ekiplerle çalıştığınızda, şirket içi BT çalışanlarını işe alma, sigorta ödemeleri gibi kalemler için yapılan harcamaları azaltırsınız. Üstelik, ortalama çalışanların maaş seviyesi, dışarıdan temin edilen yerlerde yerel pazardan çok daha düşüktür.

Biliyoruz ki günümüzde birçok şirket sadece maliyetlerini düşürmek için dış kaynak kullanıyor. Tek nedeni bu olmasa da, maliyet avantajı önemli bir etken.

2.     Temel işinize odaklanın

Rakiplerinizin önüne geçmek istiyorsanız işinizde nasıl inovasyon yapacağınız ve hızlı büyüyeceğiniz konusunda iyi bir fikriniz olması gerekir. Bunun için, kendi süreçlerinize ve iş stratejilerinize odaklanmalı ve yetkinlikleriniz dışındaki operasyonları devretmelisiniz.

Yazılım geliştirme işlerinizi bir dış kaynak hizmet sağlayıcısına taşıdığınızda, uzman bir ekip sizin yazılımınızı geliştirirken, çalışanlarınız da kendi uzmanlık alanları olan işleri yaparak iş değerinize katkıda bulunur.

“En iyi olduğun işi yap, geri kalanında dış kaynak kullan.” – Peter Druker

3.     Hızlı bir şekilde uygulamanızı pazara sokun

Uygulamanızı pazara sunma süreniz, ürününüzün pazardaki başarısını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle, ürünü son kullanıcılara ne kadar hızlı sunarsanız, o kadar çok müşteri elde etme şansınız olur.

Dış kaynak geliştirme ekipleri deneyimli proje ekip üyelerinden oluşur. Yazılım geliştirme araçlarını doğru seçerler ve Agile (çevik) metodolojilerinin ilkelerini takip ederler.

Sonuç: son teslim tarihlerine uymada güçlü bir performans!

4.     En son teknolojik yeniliklere ve en yetenekli geliştirme ekiplerine erişin

Günümüzde BT’ye dair her şey o kadar hızlı gelişiyor ve değişiyor ki, bu da şirketler için kesintisiz eğitim ve öğretim anlamına geliyor.

Sizin de kurum içi bir geliştirme ekibiniz varsa, çalışanlarınıza teknolojik gelişmelere ayak uydurmaları ve rekabetçi kalmaları için eğitim fırsatları sağlamalısınız. Dış kaynaklı ekiplerle çalışırsanız, yazılım geliştirme şirketleri bunu sizin için yapacağından böyle bir konuyla uğraşmak zorunda kalmazsınız.

Proje yöneticileri, doğru yetkinliklere sahip en özel ekipleri oluşturmak ve geliştirme projeleriniz için en etkili programlama araçlarını almak için ellerinden geleni yapacaklardır. Bu ekipler genellikle planlama, geliştirme, test etme, devreye alma ve bakım adımlarını içeren tam döngülü bir yazılım geliştirme sağlar.

Dış kaynak kullanımı size şöyle bir başarılı formül sunabilir: Çeşitli geliştirme araçları, yüksek vasıflı işgücü, sabit bütçe ve etkili proje yönetimi stratejileri.

5.     Kurum içi ekibinizin iş yükünü dönemsel olarak yönetin

Bazen şirketler, iş yükünün büyük ölçüde artarak zirveye ulaştığı zamanlarla karşı karşıya kalır. Bu durumda, şirketin tüm iş gücünü harekete geçirmesi gerekir. Her şeyin sorunsuz çalışması gereken bu gibi kritik zamanlarda teknik altyapının önemi ortaya çıkar.

Böyle bir anda beklenmedik bir program kesintisi olduğunu hayal edin. Bu, şirketiniz veya itibarınız için bir zarara yol açabilir. Öngörülemeyen yazılım arızası risklerini azaltmak da dış kaynak hizmetlerine yönelmenin gerekçelerinden biri.

Böyle zamanlarda deneyimli ve yetenekli profesyonellerden oluşan bir ekip, sistemlerin kesintisiz çalışmasını sağlamak için işinizin teknik bölümünün kontrolünü üstlenebilir ve güvenlik yamalarının yanı sıra daha iyi ürünler geliştirmenize yardımcı olur.

Sonuç

Dış kaynak kullanımı, şirketler için çok sayıda avantaj sunan, hızla büyüyen bir hizmet olarak ön plana çıkıyor. Bir dış kaynak yazılım geliştirme şirketiyle çalıştığınızda, iş süreçlerinizin güçlü BT desteği ile desteklenmesini ve özel iş uygulamalarınızın yüksek standartlara uygun olarak uzman ve deneyimli profesyonellerden oluşan bir ekip tarafından geliştirilmesini sağlarsınız.

Bunun yanı sıra, dış kaynak kullanımı, ana işinize konsantre olmanıza ve şirketinizin iş akışını uyumlu hale getirmenize yardımcı olarak, çalışanlarınızın iş geliştirmeniz için pratik ve yararlı görevleri yerine getirmelerini sağlar.

Eğer sizin de yazılım geliştirme projeleriniz için etkin ve uzman yazılımcı ihtiyacınız varsa, Omreon ile doğru dış kaynaklara kolaylıkla ulaşabilir, dijital dönüşüm projelerinizi hızla hayata geçirebilirsiniz.

2021’de İş Zekası Alanında En Çok Konuşulacak Trendler

Son on yılda iş zekası devrimine tanıklık ettiğimizi söyleyebiliriz. 2020, iş zekası sektörü için özellikle önemli bir yıldı. Artık farklı büyüklükteki şirketlere iş zekası analitiğine ihtiyaç duyup duymadıkları sorulmuyor. Bunun yerine kendi özel işleri için en iyi iş zekası çözümünün hangisi olduğunu soruluyor.

Günümüzde karar almak için hangi sürece sahip olursa olsun iş zekasından yararlanan şirketlerin sayısı hızla artmaya devam ediyor. İş zekası çözümleriyle kendi süreçlerini güçlendirirken elde ettikleri faydayı da maksimuma çıkaran şirketler, öte yandan dijitalleşme yolunda da sağlam adımlarla ilerliyor.

Peki neden iş zekası ve iş analitiği tercih ediliyor?

Son yıllarda veriye dayalı iş kültürü, verilerin günlük operasyonlara ve stratejik iş kararlarına entegrasyonu ile şirketlere rekabet avantajı sağladı. Rekabet avantajını korumak isteyen işletmeler artık iş zekası ve iş analitiğinden daha çok faydalanıyor.

İş zekası ve iş analitiği; hızlı ve esnek sorgulamaya, doğru veriler ile analiz yapmaya, bir işletmenin performansını operasyonel ve finansal olarak izlemesine ve kişisel rapor oluşturulabilmesine olanak tanıyor. Bu sayede şirketler günlük operasyonlarında önemli iyileştirmeler yapabiliyor.

Günümüzde, iş zekası uygulamalarına ilişkin teknolojik gelişmeler, elde edilen faydanın maksimum noktaya ulaşması yönünde şekilleniyor. İş zekası teknolojisinin yaygınlaşmasıyla beraber verilerin değerlendirilmesi ve karar verme arasında geçen zaman ve çaba önemli ölçüde kısalmaya devam ediyor.

Gelin, 2021’in iş zekası alanındaki en yeni trendlerini birlikte inceleyelim.

1.     Yapay Zeka (Artificial Intelligence) ve Makine Öğrenmesi (Machine Learning)

Önümüzdeki yıl en çok duyacağımız trendlerin başında yapay zeka ve makine öğrenmesi geliyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi, analitik ve veri yönetimiyle etkileşim şeklimizde devrim yaratmaya devam ediyor. İşletmeler artık statik ve pasif raporlama yöntemlerini bir kenara bırakıp, her an neler olduğunu görmelerini sağlayan ve bir şeyler ters giderse uyarı veren proaktif analitiğe yöneliyor.

Yapay zeka algoritması gibi çözümler, geçmiş eğilimlerden ve kalıplardan öğrendiği için yüksek doğruluk yüzdesi ile anormallikleri tespit edebiliyor. Bu sayede, beklenmedik bir olay anında gerekli işlemler tetiklenerek sistem kullanıcısına uyarı gönderebiliyor.

Yapay zekanın iş zekası çözümlerinde sunduğu diğer bir özellik ise, ölçeklendirilmiş içgörü kabiliyeti.

İçgörü kabiliyeti sunan araçların mevcut verileri daha iyi anlayıp değerlendirerek yüksek kaliteli içgörülere ulaşması nedeniyle kullanıcıların BT geçmişine sahip olmasına bile artık gerek duyulmuyor. Hızlı ve güvenilir içgörüler, kullanıcılara önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlıyor.

2.     Doğal Dil İşleme (Natural Language Processing)

Doğal dil işleme (NLP), iş zekasının anlaşılmasına önemli bir katkı sağlayan trend olarak öne çıkıyor. Doğal dil işleme, insan ve makine arasındaki doğrudan iletişimi kolaylaştırmak için dilin bilgisayar destekli işlenmesine yönelik kullanılan teknik ve yöntemlerdir. NLP, geniş yapay zeka alanının bir parçası ve insanların veriyle sohbet etmesini sağlayan bir araç.

NLP’ye en iyi örnek olarak chatbotları (sohbet robotları) verebiliriz. Chatbotlar sayesinde artık birçok şirket müşterilerine 7/24 destek verebiliyor. Önümüzdeki yıllarda da, NLP’nin iş dünyasındaki birçok farklı endüstride çok daha aktif rol oynayacağını söyleyebiliriz.

3.     Tahmine Dayalı Analiz (Predictive Analytics)

Tahmine dayalı analiz gelecekteki olasılıkları tahmin etmek için mevcut veri kümelerinden bilgi çıkarma uygulamasıdır. Birkaç alternatif senaryo ve risk değerlendirmesi de dahil olmak üzere kabul edilebilir bir güvenilirlik düzeyiyle gelecekte neler olabileceğini gösterir.

Günümüzde işletmeler, mevcut veri setlerini kullanarak müşterilerini, ürünlerini ve iş ortaklarını daha iyi anlamaya, potansiyel riskleri ve fırsatları belirlemeye yönelik olarak tahmine dayalı analiz tekniğini kullanıyor.

Örneğin bir havayolu şirketi, tahmine dayalı analiz kullanarak düzenleyeceği bir uçuş için hangi fiyattan kaç bilet satacağına karar verebilir. Öte yandan, oteller doluluk oranını en üst düzeye çıkarmak için herhangi bir gecede konaklayabilecek kişi sayısını tahmin ederek oda fiyatlarını ayarlayabilir.

4.     Bulut Veri Geçişi

2021’de veriler, artan bir hızla buluta taşınmaya ve bulutta saklanmaya devam edecek. Bu durum, birçok şirketin veri stratejisini gözden geçirmesine sebep olacak. Verileri bulutta saklamak şirketlere düşük maliyet, erişim kolaylığı, güvenlik, esneklik ve ölçeklenebilirlik gibi pek çok avantaj sağlıyor.

Artık dünyanın dört bir yanında birçok şirket çeşitli veri kaynaklarının avantajlarından faydalanmak için hibrit çözümleri (private cloud+public cloud) deneyimliyor. 2021’de de çoklu bulut (multi cloud) stratejilerinin yaygınlaştığını göreceğiz.

5.     Dijital Asistan

Dijital asistanlar ilerledikçe öğrenmek ve kişiselleştirilmiş konuşma deneyimi sağlamak için gelişmiş yapay zeka (AI), doğal dil işleme, doğal dil anlama ve makine öğrenimi kullanıyor.

Algoritmalar, satın alma tercihleri, konum, aile büyüklüğü gibi tarihsel bilgileri birleştirerek, davranış kalıplarını tanımlayan veri modelleri oluşturabiliyor ve ardından veri eklendikçe bu kalıpları iyileştirebiliyor da. 

Dijital asistanlar, bir kullanıcının geçmişini, tercihlerini ve diğer bilgilerini öğrenerek karmaşık soruları yanıtlarken, öneri ve tahminlerde bulunuyor ve hatta sohbet başlatabiliyor. Önümüzdeki yıllarda veriyle çalışan herkesin, yapay zeka ve doğal dil işleme yardımıyla yaratılmış “sesle çalışan” dijital asistanlar ile donatılacağı öngörülüyor.

Biliyoruz ki veri odaklı olmak artık bir ideal değil, modern iş dünyasının gereği. 2021, iş zekasından maksimum değeri elde etmeye doğru ilerlemenin heyecan verdiği bir yıl olacak.

Omreon’da tüm iş zekası araçlarına hakim uzman ekibimiz ile uçtan uca DWH, ETL, BI projeleri gerçekleştiriyoruz. İş zekası yolculuğunuza başlamaya veya 2021 trendlerine ayak uydurmaya hazırsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Covid ve Dijital Dönüşüm – Dış Kaynak İhtiyaç Artışı

Son zamanlarda halihazırda dijital dönüşüme önem veren iş dünyası, Covid-19’un da etkisiyle bu konunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldu. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın, neredeyse tüm sektörleri evden çalışmaya zorladı. Covid-19 tüm işletme ve sektörlerin hayatta kalmaları için dijital dönüşümün ne denli önemli olduğunu çarpıcı şekilde ortaya koydu.

Bilgi Teknolojilerine Yapılan Yatırımlar Arttı

Salgın nedeniyle insanların büyük çoğunluğunun eve kapandığı ve kendini izole ettiği dönemde, piyasalar da son derece durgunlaştı. Bu nedenle genel itibariyle 2020 yılı, Mart ayından itibaren durgun bir süreç geçirdi.

Bilgi teknolojileri alanında halihazırda alt yapı yatırımı yapan e-ticaret siteleri çevrim içi alışveriş trafiğini yönetebilse de fiziki mağazaya sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler neredeyse hiç iş yapamaz hale geldi ve yeni normale uyum sağlamak amacıyla e-ticaret altyapısı oluşturarak, bu süreçteki ciro kaybını en aza indirgemek için dijitalleşme çalışmalarını hızlandırdı.

Dijital Göç En Yüksek Seviyesine İlerledi

Covid-19 ile birlikte evler ofis haline gelirken, işler ise sanal ortama taşındı. Öyle ki, video konferans uygulamaları iş dünyasının olmazsa olmazlarından biri haline geldi. Hatta video konferans uygulamaları, diğer hizmet ve uygulamaların da dijital ortama taşınmasını destekleyerek âdeta bir sanal devrim destekçisi haline geldi.

Dijital dönüşüm alanında yaşanan bu gelişmeler sektör bağımsız farklı ölçeklerdeki işletmelerin alanında uzman ve güvenilir yazılımcı kaynaklarına olan ihtiyacı arttırdı. İnternet, mobil, e-ticaret gibi pek çok alanda yazılım geliştirme kapsamındaki kaynaklara sahip olma ihtiyacı şirketlerin odak noktalarından biri haline geldi.

Farklı sektörlerde birçok şirket, yeni teknolojiler geliştirmeye sıcak baksa da, bu konuda kurum içi bilgi ve becerilere sahip değil. Ek olarak şirketler, proje bazlı yazılım geliştirmek amacıyla ilave personel istihdam etmek ve finansal yüklerin altına girmekten kaçınıyor. Bu noktada, güvenilir dış kaynak ihtiyacı artmaya devam ediyor. İşletmeler, bilgi teknolojileri konusunda dış kaynak kullanımının, kendilerini zor zamanlarda daha güçlü ve daha esnek hale getirebileceğini tecrübe etmeye başladı.

Peki, dış kaynak sağlayıcılar ile çalışırken nelere dikkat edilmeli?

-Dış kaynak sağlayıcıların, alanında deneyimli ve işin uzmanı profesyonelleri istihdam etmesi,
-Kaliteli, hızlı ve zaman plânına uygun projelerin gerçekleştirilmesi,
-Verimli kaynak kullanımı,
-Maliyet avantajı.

Omreon olarak finans, sigorta, e-ticaret, teknoloji, enerji, telekomünikasyon, perakende gibi birçok farklı sektörde, aşağıdaki alanlarda proje danışmanlık ve dış kaynak hizmetlerini (ister yerinde ister uzaktan olsun, uzun veya kısa süreli kontratla) sunuyoruz:

-İş Zekası ve Raporlama 
-Yazılım Geliştirme 
-Altyapı ve Yazılım Mimarisi 
-Yazılım Bakım 
-Proje Yönetimi  
-İş Süreci Analizi ve İyileştirmesi
-Proje Analiz, Tasarımı ve Entegrasyon 
-Mobil Uygulama Geliştirme 

Bir çok alanda yetkin ve uzman yazılımcı ihtiyacınızı Omreon ile karşılayabilir, dijital dönüşüm projelerinizi hızla hayata geçirebilirsiniz.

KOBİ’lerin Karar Verme Sürecinde İş Zekâsı Uygulamaları

İş Zekası Karar Verme Süreçlerini Hızlandırıyor

Günümüzde farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin gündeminde iş zekası uygulamaları yer alıyor. Finans, telekomünikasyon, perakende, enerji, sağlık gibi sektörlerde hizmet veren şirketler rakipleriyle mücadele edebilmek için iş zekası uygulamalarını âdeta bir silah gibi kullanıyor.

KOBİ’lerin Karar Verme Sürecinde İş Zekâsı Uygulamaları

Alanında söz sahibi olan büyük işletmeler ve firmalar, karar verme süreçlerinde verilere dayalı analizleri kolaylıkla kullanabiliyor. Diğer bir deyişle, işletmeler karar vermeden önce ellerindeki verinin anlamlandırılmış halini inceliyor, yorumluyor ve bunlara göre geleceğine yönelik adımlar atmayı tercih ediyor. Ancak işletme bünyesinde Bilgi Teknolojileri (BT) departmanı olmayan KOBİ’ler, kurumsal BT bölümüne ve ihtiyaç duyulan yazılımlara yatırım yapma konusunda çekingen olabiliyor. Dahası pek çok KOBİ, bilgi teknolojilerini asla ulaşamayacağı bir kavram olarak tanımlıyor. Oysa bilgi teknolojilerinin baş döndürücü gelişimi, artık KOBİ’ler için de ulaşılabilir özellikler sunuyor. Hem teknoloji çeşitliliği hem de maliyet açısından erişilebilir olan BT, son zamanlarda KOBİ’lerin rekabet avantajı sağlamak için kullanabileceği kritik bir beceri olarak görülüyor.

Bilgi teknolojilerinin baş döndürücü gelişimi İş Zekası çözümlerini de artık KOBİ’ler için daha uluşalabilir kılıyor. Peki, veri karmaşasını anlamlı bir bütün haline getiren, çeşitli grafik, diyagram, tablo, gösterge, harita gibi özelleştirilebilir unsurları içeren raporlar sınan BT, KOBİ’lere nasıl fayda sağlıyor?

İş Zekâsı İşletmenin Röntgenini Çekiyor

İş zekâsı uygulamaları için verilere ulaşmak, filtrelemek, elde edilen filtrelenmiş veri versiyonlarını sektöre / işletmeye / müşteri profiline göre yorumlamak ve karar verme aşamasına geçmek gibi unsurlar önemli sayılıyor.

Örnek vermek gerekirse, iş zekâsı uygulamaları sayesinde KOBİ’nin şu sınıflandırmaları kolaylıkla yapılabiliyor.

  • Müşteri alışkanlıklarının istatistiki veriler haline getirilmesi,
  • Müşterinin taleplerinin anlamlandırılması,
  • Müşteri isteklerine yönelik iyileştirici kararlar alınması,
  • Operasyonel verimliliğin artırılabilmesi,
  • Kaynakların etkin bir şekilde kullanılabilmesi.

Tüm bu bilgiler ışığında herhangi bir işletmenin bölgesel veya ulusal satış miktarı, günlük/aylık satış trafiği, stok durumu, reklam kampanyalarına yapılan geri bildirimler gibi pek çok bilgi analiz edilebildiğinden âdeta işletmenin röntgeni çekiliyor.

İş zekâsı uygulamaları temel olarak işletme içerisinde verilerden yola çıkılan keşif ve eylem plânının belirlenmesi süreçlerini kapsıyor. Üstelik iş zekâsı artık sadece küresel şirketler ve büyük firmalar değil, KOBİ’ler tarafından da kullanılıyor.

Siz de iş zekâsı alanında neler yapabileceğinizi keşfetmek isterseniz Omreon’un iş zekası alanında uzman ekibi ile iletişime geçebilirsiniz. Küçük, orta ve büyük ölçekteki pek çok işletmeye iş zekası alanında danışmanlık sunan Omreon, uçtan uca raporlama sunan iş zekâsı entegrasyonları, tahmine dayalı bakım, dashboard tasarımları ile Microstrategy, Power BI, Qlikview, Qliksense, IBM Cognos gibi İş zekası araçları konusunda uzman bir ekibe sahip. İşinize özel detaylar ve karar alma süreçlerinize katkıda bulunan size özel çözümler ile rekabet gücünüzü artırmanın tam sırası!